Sarı nokta hastalığının tanısı için uzak ve yakın görme keskinliğine bakılır. Sarı nokta hastaları bol renkli sebzelerden oluşan akdeniz diyeti önerilir. Sarı nokta hastalığının iki tipi vardır.
Sarı nokta retina tabakasının merkezi alanıdır, merkezi görme ve yakın görmeden sorumludur ki bizim en değerli görmemizden sorumlu bölgedir aslında. Bu bölge retinanın en yoğun görme hücrelerinin bulunduğu bölgedir ve dolayısıyla en keskin görmeden sorumlu en değerli bölgedir.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu: Aslında toplumda sarı nokta hastalığı olarak bahsedilen hastalık bu yaşa bağlı ortaya çıkan makuladaki dejenerasyondur. O nedenle bu yazımızda yaşa bağlı ortaya çıkan sarı nokta hastalığından bahsedeceğim.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun gelişimi için en büyük risk faktörü yaştır. 50 yaşından büyük kişilerde risk başlamakla birlikte 70-80 yaşlarında hastalığın sıklığı artmaktadır. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, yüksek tansiyon, daha açık göz rengi ve obezite ve yüksek kan yağları ayrıca aynı hastalığa sahip olan bir aile üyesine sahip olmak, yaşa bağlı makula dejenerasyonunu geliştiren risk faktörleri arasındadır. Yapılan çalışmalarda, güneş ışığına aşırı maruz kalmanın sigara içmenin de makula dejenerasyonunun gelişimine katkıda bulunduğu bildirilmektedir.
Kadınlar erkeklerden daha büyük risk altında görünüyor. Yaşam tarzı, yaşa bağlı makula dejenerasyonu geliştirme riskini azaltmada rol oynayabilir. Yeşil yapraklı sebzeler ve balıklar açısından zengin sağlıklı beslenmenin yaşa bağlı makula dejenerasyonuna karşı koruma sağladığı düşünülmektedir.
Hatta yiyeceklerle alınan göze özel vitaminlerin yetmediği düşünülerek özellikle hastalığın daha masum formu olan kuru tip aşamasında dışarıdan takviye göze özel vitamin bileşenlerini taşıyan vitamin destekleri verilmektedir.
Sarı nokta hastalığının iki tipi vardır. Bunlar;
Hastalığın daha sık görülen başlangıç aşamasındaki daha ılımlı formudur. Sarı noktanın yaşlanma sürecinin bir sonucudur. Görme kaybı genellikle aşamalıdır ani bir görme kaybı söz konusu değildir. Sarı nokta bölgesinde "drusen" denilen birikintiler meydana gelir. Bular normalde görme için gerekli aktivite retina tarafından sağlandıktan sonra her gözde ortaya çıkan birikintilerdir. Sağlıklı gözler bu birikintileri kolaylıkla temizler ancak yaşlanma sürecinin bir sonucu olarak bu birikintiler temizlenemez ve birikmeye başlar, zaman içinde sayıları artar.
Drusen genellikle tek başına görme kaybına neden olmaz, ancak boyut veya sayı olarak arttığında, kuru formun son aşaması olan coğrafi atrofi (sarı noktada erime incelme) aşamasına gelindiğinde bazı insanlar merkezi görme kaybına ilerleyecektir.
Hastalığın geç bir aşamasıdır ve tüm vakaların yaklaşık % 10'unu oluşturur. Ancak ne yazık ki, yaşa bağlı makula dejenerasyonuna bağlı görme kaybının çoğunluğunu bu grup oluşturmaktadır. Görme kaybı hızlı ve şiddetlidir genellikle. Yaş tip, koroidal neovaskülarizasyon olarak bilinen bu hastalıkta anormal kan damarları meydana gelmiş makulada adeta bir yara açılmış ve bu yaradan anormal bir sızıntı ve kanama meydana gelmiştir. Bu aşamada esas tedavi bu yaranın kurutulmasıdır.
Tedavi edilmeden bırakıldığında, bu anormal kan damarları büyüyecek ve sonunda kalıcı görme kaybıyla birlikte yara izlerine neden olacaktır. Yara izi oluştuğu dönemde adeta yaranın üstünü kalın bir zırh gibi kapatmakta ve hastalığın tedavisi de imkansız hale gelmektedir.
Santral Seröz Korioretinopati: Genelde 20-45 yaş arası erkeklerde sıklıkla görülür. Stresli dönemlerde sıklığı artmaktadır. Sarı nokta bölgesinde sıvı birikimi meydana gelir. Buna bağlı olarak hastalarda kırık eğri büğrü görme, görüntülerin ufaklaşması ve bulanıklaşması söz konusudur. %80-90 hasta kendiliğinden iyileşmektedir. Tedavi yapmadan ödem çözücü damlalarla hastayı bir süre izlemek en uygunudur. Kendiliğinden iyileşmeyen %10-20 grup hastaya lazer yada göz içi ilaç tedavileri düşünülebilir.
Sarı nokta hastalığının tanısı için uzak ve yakın görme keskinliğine bakılır. Göz bebekleri genişletilerek fundus muayenesi, sarı nokta ve katmanlarının daha net bir görüntüsünü elde etmek için optik koherens tomografi, ve hastalıkta meydana gelen anormal kan damarlarını tesbit etmek için anjiyografi yapılır.
Hastalık tanı aldıktan sonra hastaların da kendini evde test edebilmeleri için kareli bir kağıt verilir (Amsler grid). Her göz için ayrı ayrı kapatarak yakın gözlüğünü takarak bu kağıda 15-20 sn bakmaları istenir.
Normal sağlıklı bir gözde kareler düz çizgi halinde görülür, sarı nokta hastalığında ise çizgilerde kırılmalar eğilmeler görülmeye başlanır. Tanı almış hastalarda ilk gün varsa tes kağıdı üzerinde gördüğü mevcut yamukluğu çizmesi istenir ve ilerleyen günlerde bu yamukluğun büyüyüp büyümediği yada farklı bir alanda yamukluk ortaya çıkıp çıkmadığını not etmesi istenir.
Şu an için kuru tip yaşa bağlı sarı nokta hastalığı için bilinen tek tedavi vitamin takviyesi ve diyettir. Akdeniz diyeti ve sigaradan uzak sporla birlikte sağlıklı bir hayat en çok önerilen yaşama biçimidir.
C ve E vitaminleri, lutein, zeaksantin ve çinko yapılan çalışmalarda hastalığı yavaşlattığı gösterilmiştir. Ancak çalışmada önerilen miktar dozlarda bu vitaminlerin sağlıklı bir beslenmede alınması mümkün olmadığı için dışarıdan takviye olarak alınacak vitamin desteğinin önemli olduğu bilinmektedir. Ancak bu vitaminler yaşa bağlı makula dejenerasyonunu iyileştirmez, ilerlemesini yavaşlatır ve yaş tipine dönmesini engellediği de bazı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.
Yaş tip yaşa bağlı makula dejenerasyonunun tedavisi son birkaç yılda hızla değişmiştir. Ancak tedavide ana prensip bu evrede sarı noktada meydana gelen anormal kan damarlarının oluşumunu engellemek yada oluşmuş olanların büyümesini engellemektir. Bu durumun intravitreal (göz içine) anti-VEGF (Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü) ilaç enjeksiyonları şu anda altın standardıdır. Bu ilaçlar yeni kan damarlarının gelişimini engeller ve bu damarlardan sızıntıyı sınırlar. Göze enjeksiyon şeklinde ameliyathane şartlarında steril ortamlarda uygulanır.
Genellikle hayat boyu birkaç kez tekrarlamaya gerek duyulur. Bazı neovaskülarizasyon tiplerinde fotodinamik terapi (PDT) kullanılabilir. Fotodinamik terapi, retinanın içindeki veya altındaki sağlıksız yeni kan damarlarını yok etmek için ışığa duyarlı boya içeren bir lazer ışını kullanır. Aslında mantık olarak yine aynı tedavi yapılır. Anormal kan damarları büyümesi ve kan yada serum sızdırması engellenmeye çalışılır.
Sarı nokta hastaları bol renkli sebzelerden oluşan akdeniz diyeti önerilir. Özellikle koyu yapraklı sebzeler, yumurta, balık, sarı ve turuncu sebze meyveler, ceviz gibi yiyecekler bol tüketilmelidir.
Sarı nokta hastalığı olan kişiler doymuş yağ asitlerinden, ağır protein diyetlerinden uzak durmalılar. Bol sebze, egzersiz yapmak, az kırmızı et tüketimi, bol balık, mavi ışıklardan korunmak, kilo kontrolü bu hastalıktan korunmada ilk yapılacaklardandır. Bu hastalık için özellikle C ve E vitamini, lutein ve zeaksantin, çinko ve bakırdan zengin beslenme önemlidir.
Sigara ve tütün ürünleri tüketimi, yoğun uv maruziyeti, genetik yatkınlığı olan kişilerin sarı nokta hastalığını daha erken ve şiddetli yaşamasına neden olacaktır. Bu nedenle sarı nokta hastalığı tanısı almış veya genetik olarak risk grubunda olan kişiler sigara ve tütün ürünlerinden tamamen uzaklaşmalıdır